alfabe...

2
A lardan kolay geçtim de B de takılıp kaldım… bir bilse yokluğu C gibi bükü belimi… D kadar kilo aldım mesela, içim E gibi eridi de söyleyemedim kimselere… Fil gibi içtim her gece… Gecemi Gündüz eyledim, Hayat dedim… bir köprüden elimde yine bir tek Kendimle geçtim. İ gibi uzadı gündüz eylediğim geceler Maziyi deşeledim… Ney gibi içlendim de neyledim? O gibi hep kendime çıktı tüm yollar… Öldüm öldüm dirildim… hiçtim, ağladım, içtim, dış oldum, el oldum, bekledim , caydım canımdan, doğdum ezildim, fark ettim gittim, hiç oldum…istedim, kalmadın, sevildiğini düşünen herkes gibi yalnız kaldım…ahh dilim ettin beni dilim dilim….

bir pazar kahvaltısı...

0
Kimse üzerine hiçliklerini giymemiş…içi dışında herkesin… yüzlerde maske yok… şaşırtıcı bir ferahlık var her yerde… cohen çalıyor yine belli belirsiz… bazen acaba sadece zihnimde mi çalıyor diye düşündüğüm olmuyor değil hani… bu parçayı seviyorum diyorum yanımdakilere… bakıyorlar yüzüme ve devam ediyorlar uğraştıkları her ne ise… ben ise dudaklarımı büzerek ıslığa benzer bir ıslaklıkla cohene eşlik ediyorum… adım hüzün benim… tepeden tırnağa kahra boyanmış bedenim… bir tek göbek üstüm hariç… o zaman annem kocaman kırmızı bir çarpı yapmıştı göbeğimin hemen üstüne… tıpkı o şarkıdaki gibi… kadın oldun artık demişti… besin kaynağım hüzün benim… her giden bedende bedeni değil umudumu yitiriyorum… geceleri kalkıp hiçbir zaman yollayamadığım mektuplar yazmam da bu yüzden… kayıp ruhlara, hiç bedenlere yazıyorum… umutsuzca sabahı bekliyorum… kimse üzerine her şeyini giymemiş… dışına geçmiş içindekiler… yüzlerde belli belirsiz bir gülümseme… şaşırtıcı bir rahatlık var üzerlerinde… çok değil az bir zaman sonra herkes tekrar olması gerektiği gibi olacak ve kalabalığa karışacak…

sence ...

0
Her yerin hızla çöplüğe dönüştüğü içimle beraber yürüyorduk yine… içine girmekten bile korktuğun kadraj vardı elimde ne yapabilirdim…